Mevlüt Tezel

Mevlüt Tezel

Mail: dfdklggl@hotmail.com

‘Baba biz Dünya Kupası’na ne zaman gideceğiz?’

Önceki akşam Dünya Kupası finalini ailece izlerken oğlum "Baba biz dünya kupasına ne zaman gideceğiz" diye sordu. Eminim bu soruyla birçok ebeveyn karşılaştı ve benim gibi sessizliğe gömüldü.
Dünya Kupası'na üç kez katılmaya hak kazandık. 1954 ve üçüncü olduğumuz 2002'ye katıldık. 1950'de Brezilya'da düzenlenen turnuvaya ise maddi imkânsızlıklar nedeniyle gidemedik.



2002 başarısının ülkeyi nasıl mutlu ettiğini hatırlayın. Dünya Kupası'nda olmanın sosyolojik ve ekonomik açıdan faydaları saymakla bitmez.
Spora en çok yatırım yapan AK Parti hükümeti oldu. Bu yatırımın karışlığını basketbol ve voleybolda alırken, futbolda hep hüsrana uğradık.
Oysa futbol kulüplerinin her istediği yapıldı. Defalarca yabancı sınırı değiştirildi. Kamu bankaları, kulüp borçlarını yapılandırdı. Vergi kıyakları yapıldı. Devlet birçok kente yeni stadyum yaptı vs.
Bence temel sorun kulüplerin her istediğinin yapılması. Kulüpler günü kurtarma derdinde oldukları ve kısa vadeli başarılar peşinde koştukları için Dünya Kupası'na katılmak hayal oldu!
Bence kulüplerin ve onların kuklası olan TFF'nin dediklerinin tam tersi yapılmalı.
Güya rekabet olacaktı daha çok yerli futbolcu Avrupa'da oynayacaktı ama olmadı! Kulüpler, Afrikalı futbolcu yetiştirme kampı oldu. Fas için futbolcu yetiştirdik!

OKUL BAHÇELERİ KAPALI!
 Yabancı futbolcu sayısı azaltılmalı.
 'Maç takvimi çok yoğun' palavralarına kulak asılmadan Süper Lig 20 takımla devam etmeli.
 İstanbul'dan Süper Lig'de oynayacak kulüp sayısı dörtle sınırlandırılmalı. Böylece futbol daha çok Anadolu'ya yayılır.
 Altyapıdan futbolcu yetiştiren teknik direktörlere başarıyla orantılı olarak prim verilmeli.
 Büyük modern stadyumlarımız var ama çocukların futbol oynayacak alanları az! Devletin ve belediyelerin yaptığı sahalarda altyapı antrenmanlarının dışında çocuklar futbol oynayamıyor. Çünkü bu sahalar yetişkinlere kiralanıyor!
 Türkiye'deki birçok okulda hafta içi ders saatleri bitince ve hafta sonları kapılar kitleniyor! Oysa okul bahçeleri çocukların oyun alanı olmalı.
 Beton yığınları arasında çocuklar alan bulamadıkları için evde bilgisayar bağımlısı olup çıkıyorlar! Mahalle futbol kültürü olmadığı için futbolcu zor yetişiyor!
 İddia ediyorum; halı sahalar ve okul bahçeleri çocuklara açılsın futbolcu patlaması yaşanır!

***


ANANASLI LAHMACUN YER MİSİNİZ?
1960'lı yıllarda Kanadalı bir şef pizzanın üzerine daha önce görülmemiş bir malzeme ekledi: Ananas!
Kimilerinin nefret ettiği kimilerinin ise bayıldığı ananaslı pizzayla ilgili BBC görüş almış.
Oxford Üniversitesi'nden Psikolog Charles Spence, dünyada en çok tatlı olan yiyeceklerin sevildiğini ve ananaslı bir pizzanın sevilmesinin de çok normal olduğunu söylemiş.



Bilim insanlarına göre bir ananasın ağırlığının yüzde 12'sini şeker oluşturuyor.
Aynı zamanda asidik olan bu tropik meyvenin şekeri, asidin yarattığı keskinliği alıyor ve ortaya lezzetli bir tat çıkıyor.
Pizzanın mucidi İtalyanlar ananasın kullanılmasına şiddetle karşı çıkıyor.
Onlardan biri olan İtalyan şef Danilo Zanna "Siz ananaslı lahmacun yer misiniz?" diye sormuştu.
2 yıl önce YouTuber Cemrehan Karakaş ananaslı lahmacun yapmayı denemişti.
Sonuç görüntü acısından ilginçti.
Pizzada tuttuysa ananaslı lahmacun da tutabilir! Ananaslı pide de olabilir. Mutfak kültürümüzü geliştirmek yeni tatlara ulaşmak için denemekte fayda var.
Siz ne düşünüyorsunuz?

***


EN İYİ FİNAL
En unutulmaz Dünya Kupası çocuklukta izlenendir. İspanya'da düzenlen 1982 Dünya Kupası'nı az çok hatırlıyorum.
Almanya-Fransa yarı finali gerilim filmi gibiydi...
Genç Maradona'nın dayak yiyerek kupaya veda etmesi... Rüya takım Brezilya'nın fırsatçı Paolo Rossi'nin attığı üç golle İtalya'ya elenmesi vs. 1982 harikaydı.



1986 ise bir başkaydı, Maradona şov izledik.
En sıkıcı 1994'tü. Türkiye'nin yarı final oynadığı için 2002 unutulmazdı.
Başta çok eleştirildi ama Katarlılar belki de en keyifli Dünya Kupası'nı düzenlediler.
Almanya'nın grup aşamasında elenmesi, İspanya, Brezilya, Portekiz gibi devlerin yarı finali görememesi...
Fas ve Hırvatistan'ın beklenmedik başarısı...
Maçların bol gollü geçmesi... Harika gollerin atılması...
Ve uzatmalarda 3-3 biten, penaltılara kalan nefesleri kesen final maçı...
2022 Dünya Kupası kalite ve heyecan acısından 1986 ile yarışır. Tüm zamanların en kaliteli ve en heyecanlı finali ise önceki akşam yaşandı.

***


EVLİLİK KURUMU NASIL GÜÇLENİR?
Tunus'ta 2022'de 16 bin boşanma davası açılması 'toplumun dengesini tehdit eden bir rakam' olarak değerlendirildi.
Ve hükümet 'evlilik kültürünü' geliştirmek için bir program başlattı.
Aslında Türkiye'de durum daha kötü. 2001'de 92 bin boşanma gerçekleşirken bu sayı 2021'de 174 bine çıktı.
Son 20 yılda ülkemizdeki evlenme oranları yüzde 20 azalırken, boşanmalar da yüzde 47 arttı.
Evlenme yaşı da büyüdü.



Eskiden toplumun genelinde evlenme yaş aralığı 20-24 arası görülürken, 2021'de ilk evlenme yaş aralığını 25-29'a yükseldi.
En kötüsü ise 2001'de bin nüfus başına 20,3 doğum düşerken, 2021 yılında 12,8 doğum düştü.
Göçmen sayısının artmasını da hesaba katarsak gelecekte Türkiye'nin demografik yapısı değişebilir.
Devletimiz bu gidişatı görüp evlenmeyi teşvik eden, gençlere yardımcı olan uygulamaları hayata geçiriyor ama araştırmalar daha alınacak çok yol olduğunu gösteriyor.
Çocuklu çiftlere ekonomik açıdan destek olacak ve evlenmeyi teşvik edecek daha etkili politikalar geliştirilmeli.

***



Altyazı
"Kişi özünü asla değiştirmez. Etrafındakileri başka birisi olmaya ikna edebilir ama kendini asla." (Olağan Şüpheliler)

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar