Mahmut Övür

Mahmut Övür

Mail: hygjh@hotmail.com

Bir iflasın soru işaretleri

Türkiye'deki yargı hep sorunlu oldu. Önce vesayetçi darbeci yapı, sonra da FETÖ, yargıyı bir "silah" gibi kullanarak sadece insanların canını yakmadı, sistemi de mahvetti.
Yargı, hâlâ o travmayı atlatıp normalleşebilmiş değil. Büyük oranda temizlense de hâlâ yargıda kripto unsurların varlığı tartışılıyor.
Bu gerçeğe bir de "vicdan ile cüzdan arasına sıkışan" kişisel zaaflar eklenince yargının sorunları daha da derinleşiyor.
Elimde birkaç gündür okuyup anlamaya çalıştığım bir şirketin iflas dosyası var. Bu ekonomik kriz döneminde bir şirketin iflası ister istemez dikkat çekiyor.
İflas kararı verilen şirketin sahibi de kamuoyunun yakından tanıdığı bir isim: İşadamı Ekim Alptekin... Daha çok, ABD'de FETÖ'nün darbeci kimliğini teşhir eden çalışmaları ve sonrasında hakkında Türkiye adına lobi yaptığı için açılan ve "Türkiye casusu" diye yargılandığı davayla tanınıyor.
O dönemde DEİK'teki Türk-Amerikan İş Konseyi (TAİK) Başkanı da olan Alptekin'in iki şirketinden biri "Bey Konak" projesini yapan EA Mühendislik Müteahhitlik İnşaat AŞ'ydi.
İşte bu şirket hakkında 27 Aralık 2021 tarihinde Yellana Romonova Esen isimli Rus asıllı bir kişinin şikâyetiyle, "Akdi/Sözleşmeye bağlı alacak" iddiasıyla İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde bir dava açılır.
Ticari ilişkilerde böyle kim bilir kaç dava var. Bu da o davalardan biri. Ancak bu davayı diğerlerinden farklı kılan birkaç ayrıntı var. İlki bu davanın, araya yargı tatili girmesine rağmen 6 ay gibi kısa sürede sonuçlandırılması ve şirketin iflasına jet hızıyla karar verilmesi.
Yargı sürecini Alptekin, Hâkimler ve Savcılar Kurulu'na yaptığı şikâyette şöyle anlatıyor:
"Şikâyete konu davanın ön inceleme duruşması 30 Mart 2022'de yapılmıştır. İlk itiraz ve cevapları ciddiye ve dikkate almayan Başkan Fikran Azkın, ön inceleme duruşmasında davalı taraflar aleyhine hakaretamiz, suçlayıcı ve alaycı ifadeler kullanarak doğrudan ihsas-ı rey niteliğinde tavırlar sergilemiştir."
Şimdi gelelim ikinci önemli ayrıntıya... Mahkeme Başkanı Fikran Azkın, boşuna "ihsası-rey"le yani dava öncesi kanaat belirtmek ve taraf tutmakla suçlanmıyor. Dosyayı okuduğumda şaşırmadım desem yalan olur. Çünkü söz konusu Mahkeme Başkanı Azkın, aynı zamanda EA İnşaat firmasının Kartal Kule projesinden büro satın almış biri. O büro nedeniyle de firmayla kavgalı.
Peki hâkimin bunu bilmemesi mümkün mü? Alptekin, şikâyet dilekçesinde şöyle diyor:
"Başkan Fikran Azkın, binanın iskân almaması ve geç tamamlanması konularından dolayı ve yine ayıp iddialarıyla, satış yapan şirketimle problem yaşamıştır."
Ama daha ilginci, hâkimin görevlendirdiği iki bilirkişinin de aynı kuleden büro satın alan isimler olması... Sahi bu tesadüf mü? Bilirkişiler Mehmet Ali Güldal ile Mehmet Yorulmazer de tıpkı Hâkim Fikran Azkın gibi Kartal Kule'den büro satın almışlar ve şirketle problem yaşamışlar.
Hâkim ve bilirkişiler problemli oldukları bir şirketin davasına bakabilir mi? Baksalar bile adil karar verebilirler mi?
Üstelik şirketin mal varlığı borcunun kat kat üstünde olduğu ve vergisini, çalışanların maaşlarını vakitli ödediği halde...
Şu hatırlatmayı da yapmadan geçemeyeceğim:
Tarih 24 Ağustos 2016... Sabah Gazetesi'nde Nazif Karaman imzalı "Jet iflasla mal kaçırma operasyonu" başlıklı habere konu mahkeme de aynı mahkeme:
"İstanbul tekstil dünyasının kalbinin attığı Osmanbey piyasasında Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) yakınlığıyla bilinen Mustafa Dalğın, iki şirketine 'jet iflas erteleme' kararı aldırarak büyük bir mal kaçırma operasyonuna imza attı. Olağanüstü Hal ile iflas erteleme kararı yasaklanmadan iki gün önce İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde alelacele dava görüldü."

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar